46 Yok Olan 1.Bölüm izle
Özet: Murat Günay, babası olan Reha'nın sahibi olduğu bir üniversitede moloküler biyoloji ve genetik bölümünde profosör olarak çalışmaktadır. Reha, 15 yıl evvel çocukları Murat ile Ezo'nun karşısında katletilmiştir. Kız kardeşi Ezo, o malum günden sonra asabi birisi durumuna gelmiş ve antidepresan ilaçları ile hayatını sürdürmektedir. Bundan 5 yıl evvel çok miktarda içtiği ilaçlardan dolayı fenalaşarak bitkisel hayata girer. Murat, o tarihten sonra tüm çalışmalarını kardeşi Ezo'nun sağlığına kavuşması için harcamıştır. Murat, şu anki tıp gelişmelerinin birisini bitkisel hayattan kurtaracak bir çözüme çare olamadığından dolayı yaptığı çalışmaları gizli bir şekilde sürdürmektedir. Evinin en alt katınıda eksiksiz bir labaratuvar ortamına çevirmiştir. Beyin ile vücuttaki felçli bölgelerdeki sinir sistemiyle iletişimini kurması üzerine bir çare bulmak için ilaç geliştirmek üzere çalışmalar yapmaktadır.
46 Yok Olan son bölüm izle dizi yayınlandıktan sonra sitemizden canlı olarak izleyebilirsiniz.
Yayınlandı: 29/03/2016
Hakikat sizi özgür kılacaktır. Zehirlenmiş,sarhoş bir insanın muhakemesi ne kadar doğrudur yada hangi düzeyde? Her seviyede bir farkındalık vardır. Tasavvufta Tanrı sizi hem içten hemde dıştan kuşatmıştır denir. Bu dizide dıştaki parçalardan biridir. Bizi zehirleyen ve sarhoş eden nedir?... Genetiğimiz,ailemizin ve toplumun bilgi koşullaması,yaşadığımız çevre... Herkes benim yolu doğru der ama 7 milyar insanın yaşadığı bu gezegende binlerce din ve yaşam tarzı vardır. İlmin yolu gözlemdir. Bu dizide anlatılan çay Ayahuasca'dır.Yage diyede bilinir. Doğal yaşam toplumlarında insanlara Shamanlar yol göstermiştir.Shaman karanlıkta gören manasına gelir. Ayahuasca 3. gözü açmaktadır.Çevresel kirlilik 3. gözü kapamaktadır. Ayahuasca daki DMT molekülü bitkilerde ve hayvanlarda üretilir.İnsanlarda sabah 3-5 arası çok salgılanır.En çok doğum ve ölüm anlarında salgılanır.Gözümüzde perdeler olduğundan söz edilir. Bu doğrudur,önemli olan perdeler açılınca algılancak şeylere hazır ol
Ayisigi demiş ki;
Hosgeldin GIZEM yippi. Evet ya havamdan gecilmiyor-:)
gizem demiş ki;
46 bence değişik konusuyla güzeldi. bilimselliği, ruhaniliği harmanlamışlar. bir iki bölüm daha seyrettikten sonra bende konu daha çok oturacak. muratın yaşadıkları iç sesinin görselleştirilmiş hali, biraz halisünasyon gibiydi. biriktirdiklerini, çözemediklerinı yaşadı. konu ilerledikçe hem kişileri, hem de olayları daha iyi anlayacağım sanırım. belkide o anlaşılmayan,anlaşılmayı bekleyen, wikipedia bilgileriyle donanmış ütopik dünyanın kapılarını aralayan ve onu anlayan şanslı ben olurum kim bilir. Ayışığı bu arada seni tanıyanlarda amma çokmuş. bakıyorum yine starsın. :)) Kraliçeliğin de ilk elden onaylanmış. hadi hayırlısı.
Berran demiş ki;
Selam herkese, SELIN'cim daha öncede yazdigim gibi senin anlatiminla daha anlasilir hale geldi. Ellerine saglik!!Seninde belirttigin gibi spritüel degil. Peki biolojik moleküller yani organlarida etkileyecekmi?O icecegin SOSYETE hnmlarinin arasinda pek revacta oldugunu SIK-SIK geziler tertipleyip PERU ve BOLIVYA ya satin almaya gittiklerini IZZET CAPA yazdi.Sevgilerimle öptüm kocaman:-)
LaLem demiş ki;
Aynen kraliçem, Vikipedi ve bilgi alacağımız başka şeyler olmasa ve sırf anadan doğma bilgilerimizle hayat geçirseydik, bir içkinin etkisiyle halüzünasyon görenleri ruhlarla irtibat kuruyor, içki tesiriyle ne yaptığını bilmeyen herkesi çift kişilikli sanır ve bilinç altımızda insanları fiziken öldürebileceğimize inanırdık. Bak sen sonra dünyadaki şenliğe! Ama işin en tuhafı ne biliyor musun kraliçem ? Şu mübarek vikipedi herkesin elinin altında ama insanlar nedense farklı bilgi seviyesinde. İşte, işin püf noktası mı diyeyim, zurnanın zirt dediği yer mi diyeyim, tam da burası! Selin cim , bilgi edinmeyi ve bildiklerini başkalarına anlatanı kınayan kişiler gibi bende herşeyi anadan doğma bilmiyorum bu konuda yalnız değilsin. Bende viki dahil her yolu kullanıp bilgimi arttırmaya çalışıyorum ama favori öğrenme şeklimde tabii hazıra konmak. Yani birileri araştırıp önüme koyarsa , senin yaptığın gibi, , aynı hazır yemeğe konmak gibi baldan tatlı. Aklıma ne geldi biliyoe musun? Kızımı ziyarete gidince bende bir peru veya brezilya kaçamağı yapıp şu içeceği denesem mi acep? Sonra size ilk elden, bu dizide bu içecekle ilgili anlatılanların doğru olup olmadığını anlatırım. Acaba o içeceği içince hangi ruhları göreceğim? Benim sorularımı cevaplamayan kraliçemi mutlaka görürüm: belki orada sorularımı cevaplar. Kraliçem o puan toplama yöntemini ben senden öğrendim. Hatırlamıyor musun, aynısını sen yazmıştım. Demek böyle yapmak tabsiye edenin işine yarıyor. Galiba yine sobelendin! Kocaman öpüldün canım.
Ayisigi demiş ki;
Wikipedia sagolsun yoksa halimiz nice olurdu-:))
Ayisigi demiş ki;
Aylardan EYLÜL beni cok iyi tanidigini iddia ettin ya hayir efendim BENI ancak benim izin verdigim kadar beni taniyabilirsin. Ha benimle site disinda da kontagin olabilmisse o zaman belki ama belki sana beni taniman icin bir śans vermisimdir. Yoksa burada kim kimi tanir allahaskina?
SELİN demiş ki;
Herkese selam. Benim ayahuasca adını yazmamı bazı yorumcular uyuşturucu reklamı kabul edip rahatsız olmuş. Herşeyden önce ayahuascanın bir bitki olduğunu ve Güney Amerika yerli halkı arasında çeşitli şekilde bir çok hastalıkların tedavisinde kullanıldığını belirteyim. Bilhassa Amazonlar bölgesinde yaşayan hiristiyan yerlilere kiliselerinde bile, ayin sırasında, normal olarak verilen şarap ve bir parça ekmek yerine bu bitki ürünleri veriliyor. Ayahuasca bilhassa zihin açıcı ve algı değiştirici özelliği dolayısıyla depresyon, uyuşturucu madde bağımlılığından kurtarma tedavilerinde ve psikosomatik hastalıkların tedavisinde Avrupa’da da bir kısım psikologlar, psikiyatristler, bilim kuruluşları tarafından inceleniyor, kullanılıyor, tavsiye ediliyor. Heidelberg Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiatri bölümünde de 2004-2012 yılları arasında, çok sayıda gönüllü denekler üzerinde bu konuda bir araştırma yapıldı . Araştırma sonuçlarını sadece konuya ilgimden değil mesleğimle ilgili olduğu için okudum. Bilgim sadece İnternetten okuma yapıştırma değil. Öyle olduğunu düşünlere itiraf etmeliyim ki ben, o kişiler gibi, her türlü bilgilerle donanmış olarak dünyaya gelme şansına sahip değilim. Bilgilerimi zamanla, kitaplardan, İnternetten , bazı televizyon programlarından etc. edinmek zorunda kalıyorum. İtiraf etmek zorunda olduğum bir gerçek daha var ki, o da ben herkesin anlıyacağı şekilde yazma becerisine sahip değilim galiba. Ama herkesin bir tarzı var, bu da benimki ve değiştirmeyi düşünmüyorum. Bir gün şansım gülecek ve karşıma yazdıklarımı anlayan, daha doğrusu doğru anlayan çıkacaktır. Diğer bir kusurumda bir konuda konuşabilmek için o konuda yeterli bilgi sahibi olmam gerektiğini öğretti bana ailem taa çocukluğumda. Bunu bilgiçlik taslamak olarak değerlendirenlere kötü bir haberim var: O gündür bu gündür bu kötü huyumdan vazgeçemiyorum. Rahatsız olanlar okumasın dememe gerek yok umarım. Kimseden de öyle veya böyle yorum yapsın diye bir beklentim yok. Herkesin yazma şekline ve yazdıklarına saygım sonsuz ama dizi yorumunda ters düşerizde bir tatsızlık olur diye düşüncelerimdende taviz verecek değilim. Tekrar ayahuasca konusuna dönersek: bu dizide Murat bu bitki ve başka iki bitkinin karışımdan elde edilen ve yine Murat’ın dizide verdiği bilgiye göre sadece doğarken ve ölürken ve birde kısmen,(çok az miktarda) uyurken vücudun salgıladığı DMT enzimini içeren bir içecekten bahsediyor. Bu içecek, yine Murat ve Sude’nin konuşmasından anlaşılacağı üzere uyuşturucu sayılmıyor ve sadece bu tür ayinlerde kullanılmak şartıyla, bir çok ülkede serbest, hatta İran’da bile. Türkiye’de yasak olduğuna dair bir iz bulamadım. Hatta Ayahuasca çayının Türkiye sosyetesinde moda bir içecek haline geldiğini, bir çok kişinin onu temin edebilmek için, Peru ve Brezilya’ya gittiğini okudum. Bu kişilerin aynı zamanda o ülkelerde bulunan merkezlerde , her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen binlerce kişinin katıldığı, ruhu ve kafayı temizleme ve bilinci açma ayinlerine katıldığını heryerde okumak mümkün, ki bu ayinlerde bahsettiğimiz içecek kullanılıyor. Yani ayahuaska eroin, kokain ve benzeri bir uyuşturucu değil. Bu nedenle bende uyuşturucu reklamı yapmış olmuyorum. Spiritüel dediği diziye bilimsel dedim diye bilgiçlik taslıyor ve bununla herkesi rahatsız ediyor etc. diye kişisel saldıran kişinin kendini asıl madur kendisiymiş gibi göstermesini anlamak zor. Ben diziye neden spiritüel değil dediğimi argüman kullanarak izah ettim. Onun da yapacağı dizinin neden spiritüel bir dizi olduğunu argümanlarıyla izah etmek olmalıydı, kişisel saldırı değil veya ağlanmak değil. Bir konu hakkında tartışma da böyle yapılır zaten. Bütün bunlardan çıkarılabilecek tek sonuç, o kişiyi anlamak benim için 3 seneden beri mümkün olmadı. Ve hala mümkün değil. Kim, nasıl bulursa bulsun, ister beğenilsin ister beğenilmesin, ben bildiğim gibi yorum yazmaya devam edeceğim. Dilerim derdimi anlatabilmişimdir. Herkese sevgiler.
Ayisigi demiş ki;
SEVIN hosgeldin,uzun zaman oldu seni buralarda göremedim. Iyi oldugunu umarim ve evet Son dizisinde ki günlerimiz aklima geldi-:) EYLÜL ayi demekle ocak,subat,mart gibi AY i kast ettim,bak dostun lal da bana ayiscim der ama ben hic alinmam ayiyi cagristiriyor diye senaryolar kurmam. Sayfaya gelir gelmez hemen teorilerini yapmissim,yeni gelen nikler BENMISIM. Eger 46 sayfasinda Ayisigindan baska bir NIKLE yazmissam allah iki evladimi benden alsin yanina! Beni COK iyi tanidigini yazdigin cümlenle bende hemen SENI tanidim,sen hep aramizdaydin ki,hic gitmedin,sadece nikler degisikti. Ama onuda itiraf etmistin birkeresinde, nikim eskimesin diye her dizide degisik nik alirim diye-:)) Hadi beni bol bol elestirmeli günler sana-:))
eylül demiş ki;
MSFIGO HANIMIN adima hitaben yazdigi 01.04.2016 - 20:44 tarihli yaziya cevaptir. Msfigo Hanim, ben buraya iki yorum yazdim. Bu iki yorumumdada hic isim yazmadim. Isterseniz yorumlarimi tekrardan okuyun. O korumaya aldiginiz arkadasiniz kendi üstlendi o sözü. Bende bunu cesitli nicklerle yazmasina verdim. Hangi nickle yazdigini sasirdi sandim. Ama konu beni ilgilendirmedigi icin bu kisiye bir söz söylemedim. O sözü yazanada kaba demedim. Kaba sifati sözü niteleyen bir sifatti. Yani bu sözü söyliyen insan kabadir demedim, bu söz kabadir dedim. Aradaki farki annenize sorabilirsiniz. Ikinci yorumumda zaten amacimin ne oldugunu yazdim. Yazdiklarimda bir kabalik oldugunu sanmiyorum sadece bende yakinlarda babami kaybettigim icin bu konuda biraz hassasim herhalde. Birisi benim babam icin -baban öbür tarafa mi gitti ?- dese üzülürdüm. Yinede haklisiniz. Bu beni ilgilendirmez. Cevrenizde bu konu böyle ifade ediliyorsa bana laf düsmez, Pardon! Korumaya aldiginiz arkadasinizla ilgili iddialariniza cevap vermiyecegim. Hem b iddialarinizin cevabi iki yazimda oldugu icin hemde baska bir yorumcunun tavsiyesine uymak icin. Bu arkadas, herkes kendi icin konussun demisti. Gerci bu sitede özellikle sizin grup arkadaslariniz hep bunu söyleyip aksini yapiyor ama, birisi bir yerden baslamasi lazim. O nedenle ben sadece bana kendi isi icin seslenenlere cevap verecegim. M-Esra hanim sözlerinizle beni övüyormusunuz dövüyormusunuz bilemedim. Ben kimseyi dislamadim. Bir insanla ayni düsüncede olmamak benim icin onu dislamak degildir. Burasi yorumlarin okura sunuldugu bir sayfa. Begenen de olur elestirende. Begenene canim, begenmeyene canin ciksin uygarca bir davranis tarzi degil. Evet uzun zamandir yazmiyordum ama o arkadasi cok iyi tanirim. Bana ve düsüncelerime saygisi olana saygim sonsuzdur . Kendisi bana eylül ayi diye hitabedip saygisizlik yaptigi halde ben ona o tarzda cevap vermedim ve artik bu tür konulara cevap yazmiyacagim. Beni anliyacaginizi umarim. Saygilar.
Daha Fazla Yorum