İntikam 2. Bölüm izle
Özet: Yağmur, en yakınları tarafından aldatılan ve işlemediği suçun cezasını hayatı ile ödemek zorunda kalan babasının intikamını almak için doğduğu yere geri dönmüştür. Yeni kimliği ile düşmanlarının arasına giren Yağmur’un ilk hedefi ise Leyla olur. En yakın arkadaşının kocası ile birlikte olduğunu öğrenen Şahika, bunun bedelini Leyla’ya ödetir. Kocası Haldun’u da yakın takibe alır.
Emre ile ilgilenen Yağmur, kulüpteki at yarışı müsabakasına katılır. Emre de yarışmacılardan biridir. Turnuvayı izlemeye Yağmur’un da gelmesi Şahika’nın hiç hoşuna gitmez. Üstelik son tur öncesi Yağmur’un, pek gününde olmayan Emre’ye kazanırsa onunla akşam yemeğine çıkma sözü vermesi canını iyice sıkar. Şahika, Leyla’yı hayatlarından kolayca çıkarttığını düşünürken, Haldun’a beklenmedik bir zarf gelir. Rüzgar ise babasının borçları nedeniyle teknesini Hakan’a satar. Ancak Hakan’dan gelen sürpriz teklif Rüzgar’ı şaşkına çevirir. Teknenin satıldığından habersiz olan Barış, Şahika’nın kızı Cemre ve arkadaşlarını geziye davet eder. Yağmur ise babasına ihanet eden bir başka isim, zengin borsacı Orhan Demirci’nin peşine düşer. Hakan ile işbirliği yapmak hiç hoşuna gitmese de, Yağmur yeni intikam planı için ondan yardım almak zorunda kalır. Bütün bunlar yaşanırken Yağmur’un kiracısı olduğu Leyla’nın evi satışa çıkar. Satın almak için ilk teklifi Yağmur verir. Ancak evle ilgilenen bir tek kişi Yağmur değildir. Şahika, Adem’i Yağmur’un geçmişi ile ilgili işe yarar bilgiler bulması için sıkıştırırken, genç kızdan etkilenen Emre ise, Aslı ile ona bir sürpriz hazırlar.
Herkese selam. SEZZY’cim herhalde NE’ye yazdıklarımı sen ilettin teşekkür ederim. Tabii NE’den duyduklarım çok acıydı am ne yapalım hayat böyle, başsağlığı ve yakınlarına sabır dilemekten başka birşey gelmiyor elimizden. Bu arada FEY, YULİA, MİNA, MARİ ve FENERLİ’yi biryerlerde tesadüfen görürsen neredeler buraya yazarsan sevinirim. Ara sıra hatırlarını sorarım hiç olmazsa. Galiba kolay kolay bir yerde buluşamıyacağız. Benim vaktim çok kıt siteleri dolaşıp arayamıyorum. Yani sana iş yüklemek istemiyorum sadece tesadüfen görürsen diyorum. Şimdiden teşekkürler. Bu arada Şahika’nın kıyafetleri konusunda yazdıklarına da katılıyorum. Çok hoş bir kadın ama biraz kilo fazlalığı var onu kamufle eden kıyafetler giydirebilirler. Hepileri konusundada aynı fikirdeyim. Onu başrole alırlarsa bende sevinirim. Beren’le de çok yakışıyorlar. Sevgili MSFIGO ben Canan’ın romanını okumuştum ve bir kaç bölüm diziyi seyrettim sonra vaktim olmadı bıraktım. Gamze Özçelik o role çok yakışmıştı ama bence bu rol için biraz fazla vamp kaçıyor. Sanki buradaki masum yüzlü şeytan rolüne masum yüzüyle Beren daha uygun. Tabii bu sadece benim için böyle. Selam YESİL ben senin ne demek istediğini anladım sanırım. Haklısın suçlama biraz fazla sıradan, buna suçu daha ağırlaştıran daha vahimleştiren öğeler ekleyebilirlerdi. Ama ben burada ölen babanın ne yaptığına değilde Derin in nasıl intikam alacağına ağırlık vereceklerini sanıyorum. O zamanda işlenen suçun ne derece ağır olduğu önemli değil. Önemli olan babasının arkadaşlarının iftirası sonucu suçsuz yere hapise düşüp orada hayatını kaybetmiş olması. Daha öncede dediğim gibi ben şanslıyım ki Revenge’i seyretmedim. Kıyaslama yapmadan seyretmek genellikle çok zor, çünki bizimkiler diziyi ne kadar iyi işlerlerse işlesinler asla Amerikalılar kadar iyi olmaları beklenemez. Biz daha bu konuda emekleyen bir çocuğuz onlarsa maratona katılan yarışçı seviyesinde. Daha iyi olmamızı istemek dilemekte tabii ki doğru, bu konuda da sana hak veriyorum. Galiba ben yaşım ve mesleğim dolayısıyla beklentilerimi şart ve imkanlara göre ayarlıyabiliyorum. Siz gençler bu konuda daha sabırsızsınız ve ödün verme konusunda daha az hoşgörülü davranıyorsunuz. Lütfen yanlış anlama bu iyidir kötüdür diye değerlendirme yapmıyorum. Sadece her yaştan insanlarla çalışan biri olarak hergün yaptığım deneyimleri dile getirmek istiyorum. Böyle olması da güzel. Örneğin ben her seferinde düşüncelerimi sorguluyor ve onlara yeni birşeyler katıyorum. Senaristlere de senin kadar çok kızamıyorum, çünki bu da bir ticaret. Ticaretde geçerli olan kural neye istek varsa onu üretmek. Ne güzel diziler başladı ama ilgi görmediği için kaldırıldı. Seyirciye göre dizi yapıldığına göre acaba birazda kendimizi seyirci olarak sorgulamamız mı gerekiyor diyorum. Ben Beren’in bu zamana kadar sadece Hatırla sevgili dizisini sonuna kadar seyrettim. Fatmagül’ün sadece ilk 20 bölümünü seyrettiğim için benim için hep aynı yüz değil. Ama bu da sadece benim için geçerli. Ben intikamı seyretmeye devam edeceğim. Herkese sevgiler...
gunay demiş ki;
Merhaba,arkadaslar!Sevgili Sezzycigim,ben de diziyi severek izleyenlerden oldum...Zaten Beren guzel bir oyuncu ve her performansi bir birinden cok farkli...Kadin muhtesem !...Intikam dizisinde de artik her kesi ekran basina cekmeyi basarmisdir...konu yabanci diziler,filmlere geldiyse,intikam bir mevzu olarak genis kapsamli,yani cok islenmis ta asrlar oncesi.yani surada oyle sasirtacak bir sey yok ...Bu konuyu turk bakis acisindan izlemek daha guzel ..Kadro guzel,senaryo tam,bosluk yok ...Ekibe sayqilar!
yesil demiş ki;
SELIN verdigin detayli bilgiler icin mütesekkirim fakat cok uzun yazmak istemedigim icin detaya girmemistim.girmeyince de bazi seyler farkli anlasimis olabilir diye tekrar yaziyorum.. Banka hortumlamayi hafife aldigim icin yazmadim orjinalinde olaylar o konu üzerinde yogunlasarak ilerliyor. Hatta ikinci sezonda odak nokta teröristler. Temaya kendilerinden katarak ilerliyecekler gibi düsünüyorum, baska bir olayla yeni kisiler katarak daha hareketli olurdu. Neticede vatan hainligiyle yargilanmak var... Globallesen dünyada herkes birbirinden birseyler elbette alacak ama birseyi satin almissan sadik kal. Aksi takdirde nicin satin aldin kendin üretebilirdin. Tabi sunu da düsünmek lazim ki izlenme rekorlari kiran dizileri satin alip bunu da göstere göstere izleyicinin gözünün önüne getirmek arti birle basliyor senaristler icin. Birde oyuncularda klasik nasil olsa Beren saatin dizileri genelde izleniyor hic yayindan kaldirilmadi. Fazla siradan oacagini düsünmediler mi kac sezondur hep ayni yüz...
SELİN demiş ki;
NE'cim canım benim, kaybınıza çok üzüldüm. Başınız sağ olsun. Bir yakınını kaybetmek, hele bu kadar genç bir yakınını kaybetmek çok acı. Seni teselli edecek söz bulamıyorum. Allah sana ve bilhassa anneye sabır versin. Tabii ki bu durumda dizi seyretmek istememen çok doğal. Bu durumda bana bu satırları yazman bile büyük bir incelik, teşekkür ederim. Ara sıra iyi olduğunu duyarsam mutlu olurum. Kendine iyi bak. Sevgiler canım.
NE..... demiş ki;
Selin cim,,,nasilsin canim,evet ben bu saydigin dizileri bekliyordum,ama basimda onca sorun varken,dizi aklima bile gelmedi,ailemde henüz 14 yasinda,bir kaza sonucu hayatini kaybeden kuzenimin kizi,onlar o haldeyken benim dizi izliyecek mecalim yoktu canim,hala yok,bir süredi olucagini hic sanmiorum,bu hafta sonu tazeye gidecegim,cenazesine katilamadim,allah kahretsinki ben Hamburgdayim onlar ise Avusruryadalar,ancak hafta sonu gidecegim,bir hafta kalirim,aslinda hic gitmek istemiyorum ,kuzenimin evlat acisiya yanip kavrulmasina gönlüm katlanamaz ama gitmesemde olmaz,allah kimseyi evlat acisiyla terbiye etmesin,sizleri unutmadim,hep aklimdasiniz,kendimi toparladiktan sonra,sizlerle yine bir arada olurum insallah,seni cok öpüyorum herkese saygilar
sezzy demiş ki;
Sevgili Selin. Dizi kopyalama konusunda boylesine guzel ve genis bilgi verdigin icin cok tesekkurler canim. Yabancilar cektiginde merakla ve sabirla nasil olacagini izleyip gormek isterlerken bizde de tam aksine dizi daha baslamadan verilip veristirilir. Medyaya da bol malzeme cikar. Alexander Dumas.in Monte Christi Kontunu biliyorum. Yalniz revenge dizisinin de ondan uyarlandigini bilmiyordum. NE.miz galiba BIU.de kisa bir yorum yazdi. Ama herhalde hala yogun. Onda eltiler, komsular, misafirler eksik olmuyor:)))belki hala yogundur. Ben yakinda bize yazacagina inaniyorum. Nejat Isler demek dizide sonradan alkolik birini canlandiracak. Insallah sonuna kadar kalir. Ama ben hala Derinin babasinin arkadasi ilerleyen bolumlerde on plana cikacak gibi hissediyorum. Ben de ulkemizin icindeki hassas durum nedeniyle terror yerine baska bir suc ele aldiklari icin com yerinde davrandilar diye dusunuyorum. Hepinize sevgiler.
SELİN demiş ki;
Herkese selam. SEZZY‘cim sen Yeşilçay’ın makyajsız , dağınık saçlı resimlerinden o sonucu çıkarmışsın, bense bizzat kendini gördüm, sevimsizliğine ve soğukluğuna bizzat şahit oldum. Zaten Yeşilçay olduğunu sonradan söylediler, şok oldum. Ama dediğim gibi renkler ve zevkler meselesi. Nejat İşler belki bu diziyi bitirir çünki duyduğuma göre dizide de sonradan fazla alkol alan biri olacakmış, yani ona göre bir rol. SEZZY’cim bu arada NE’ye herhangi bir şekilde ulaşırsan söyle bir yerlerde karşıma çıkarsa onun saçını başını yolacağım (O anlar). Önce bu iki diziyi dört gözle bekliyorum dedi, şimdi ortalarda yok. Öperim canım. Selam MSFIGO haklısın, Revenge bir dünya klasiği olan bir fransız romanından esinlenerek yapılmış. Amerikalılar tarafından 2 defa filmi çekilmiş olan Monte Christo Kontu isimli Alexander Dumas’a ait bir romandan. Bu romanın filmini hemen hemen her orta Avrupa ülkesi bir kere çekti. Hatta Fransa ve Almanya da ayrıca bir mini dizi halinde de çekti. Orada olay Fransa da Napolyon devrinde geçiyor. En yakın arkadaşları tarafından iftiraya uğrayıp, ihanet suçuyla yargılanıp yıllarca zindanlarda yatan roman kahramanı, zengin olmuş olarak geri dönüyor ve kendine iftira atanlardan teker teker intikam alıyor. Alıntı konusundada haklısın her ülke birbirlerinden alıntı yapıyor, en çokta Amerika. Örneğin: Ingiliz BBC televizyonu tarafından çekilen “Tıll Death US DO Part” adlı dizinin Amerika versiyonu “All in the Family” adlı dizi; aynı dizinin Almanya tarafından çekilen versiyonu ise “Eın Herz und eıne Seele” adıyla yayınlandı ; aynı şekilde ingiliz BBC yapıtı “Offıce” in Amerika versiyonu “Office” olarak Amerika da onunda Almanya versiyonu “ Stromberg” ismiyle Almanya da yayınlandı. Bu listeye “Lıfe on Mars”, “Quer as Folk”, “ Prime Suspeckt” ve “ Mistresses” adlı dördü de aslında Ingiliz dizisi olan dizileri ; “The Killing adlı aslında skandınavya dizisi olan diziyi “In Treatment” ve “Homeland” adlı İsrail dizilerinin versiyonları olduğunu eklersek bizim filmcilerimizin bu konuda daha işin başında olduğunu görürüz. Bütün bu diziler Amerikanlaştırılıp tekrar çekilen ve bazıları da ondan sonra biröok ülkede ilgiyle izlenen diziler. “Revenge gibi çok tutulmuş bir diziyi bizim yapımcılarımızın alıp Türk versiyonunu çekmelerini ben akıllıca birşey olarak görüyorum. Çünki Türk dizilerinin orta doğu, Balkanlar ve birçok Türk Cumhuriyetlerinde pazarı var ve bu dizinin oralarda da ilgi görmesi bence çok olası. Sevgiler canım. Sevgili YESİL seninde dediğin gibi ülkemiz şu anda terrör olayları konusunda çok hassas ama aynı şekilde derin devlet ve Ergenekon konuları da gündemde yani devlet adamlarının işlerin içine dahil edilmesi yapımcılarının başını ağrıtabilir. Ayrıca banka dolandırıcılığı kamuya karşı işlenen bir suç olarak mülkiyete karşı işlenen suçların en ağırlarından biri sayılıyor ve ağır hapis cezalarıyla cezalandırılıyor ülkemizde, yani yeteri kadar ciddi bir suç bence. Sevgili SULE Berkun Oya benim çok takdir ettiğim genç bir tiyatrocu. Bilindiği gibi 2009 yılından beri kurduğu KREK adlı bir tiyatro grubunun bütün oyunlarını yazıp yönetiyor. Ben hemen hepsini ve son olarak “babamın cesetleri” isimli oyununu seyrettim, çok etkilendim, daha doğrusu bütün seyirciler çok etkilenmişti. Cam Fanus altında oynanan ve kulaklıklarlarla takip edilen bir oyundu. Berkun Oya yenilikçi bir tiyatrocu, yeni anlatım metotları deniyor ve çok başarılı. Senin sözünü ettiğin “Son” adlı diziyi görmediğim için onun senaryo yazma konusundaki hünerleri hakkında bir ukalalık yapmak istemem. Buna rağmen senin kadar çok karamsar değilim. Revenge’i seyretmedim ama bildiğim kadarıyla klasik bir şekilde çekilmiş bir dizi değil. Mesela ilk, devre nişan gecesi sahilde bulunan bir cesetle başlıyor ve 5-6 ay geriye gidip Emilynin hikayesini anlatmaya başlıyor. İkinci devre ise içinde bir ceset bulunan batmış bir teknenin bulunmasıyla başlayıp geleceği anlatıyor. Bu klasik bir anlatım metodu değil , bence bu nedenle Berkun Oya senarist olarak seçilmiş olabilir. Ben herzamanki gibi hemen karar vermek istemiyorum. Ben bir dizinin iyi veya kötü olduğuna karar vermeden önce şöyle en az 5-6 bölüm bakarım. Amerikalılar bu konuda da çok makul davranıyorlar. Önce bir diziyi 9-10 bölüm çekip gösterime sunuyorlar . Hepsini gösterdikten sonra da tutulursa devamını çekiyorlar. Bende senin gibi terör olayları ve Danıel’in (Fırat’ın) hemen öldürülmesiyle önemli öğeleri çıkarılmış bu dizinin geri kalanından ne çıkacağını merak ediyorum ve senin dediğin gibi “göreceğiz” diyorum Sevgiyle kal. Herkese sevgiler...
sezzy demiş ki;
MSFIGO.cum. Firsat bulursan Nejat Isler, Halit Ergenc ve (kadin oyuncunun ismini unuttum cok guzel bir kadin ama o skandaldan sonra Amerikaya kacmisti. Geri dondumu bilmiyorum) Oblarin oynadigi Aliye dizisini izlemeni oneririm. Cok begeneceksin. Oma sonunda yine Nejat isler dizinin sonuna dogru cikinca sonu kafalarda soru isareti ile bitti. O dizide kadina siddet uygulayan bir kocadan iki cocugunu alip kacan kadinin cocuklarini elinde tutabilmek icin verdigi mucadele anlatiliyordu. Cok super bir oyuncu kadrosu ve rahmetli Yten Alpmanin o cok sevdigimiz anlamli romantik sarkilari ile herkesin begenisini toplamis unutulmaz diziler arasina girdi. Nejat Isler Kapalicarsi dizisini de yarim birakti, onun yetine giren cok sevdigimiz Altan Duzyatan(soyadinda yine karizmayi cizebilirim:)))cok basarili oldu. Nejat uzun dizilere gelemiyor:))bir yerde baglanti kopuyor adamda. O ancak sinema filmlerinde oynamali diye dusunuyorum. Bir defa da Beyaz sova puskul sarhos gelince Beyaz basta olmak uzere epey tepki almisti. O bayanin ismi aklima geldi. Aliyede oynayan bayan Sanem Celikti.
MSFiGO demiş ki;
bereni begeniyorum ama intikam rolü icin gamze özceliki daha uygun buluyorum. kendisi canan rolünü oynamisti. oldukca soguk ve kötü bakislari vardi. yinede birsey demek icin cok erken. bu diziyede sans verilmeli. nejat isleri ilk defa barda görmüstüm. korkunc bir rolü oynamisti :( bir hafta etkisinden kurtulamdim. sonra onu baska rollerde görürken sasirdim, cünkü ben onu kötü rolde görmüstüm.
sezzy demiş ki;
Sevgili Selin.cim. Nurgulu begenmedigini yazdigin zaman etti iki diye gecirmistim icimden. Ben de nedense onun guzelligi konusunda fazla abarti yapildigini dusunuyorum. Medyada hep oyle anlatiliyor ya. Benim guzellik konusunda fikirlerim farkli. Ben de Nurgulu guzel bulmam. Aksine senin gibi fazla soguk bilurum. Rol yrtenegi tamam da biraz abartili yaptigi gorusundeyim. Beren de Tugba da makyaj yapmasalar bile ikisi de duru bir guzellige sahip. Ama Nurgulun pek cok daginik sacli, makyajsiz hallerini izledim ve hic de guzel bulmuyorum ama senin dediklerine birebir katiliyorum ve onu guzel bulanlar da olabilir diyorum. Herkesin zevki farklidir.Ben bu rol icin Beren iyi bir secim diyorum. Nejat Isler hemen hemen jicbir dizisini sonuna kadar tamamlamis bir oyuncu degil. Ya kafasi esiyor yarida birakiyor ya da ickiye olan duskunlugunden atiliyor. Ama rol kabiliyeti super. Ama duzensiz calisiyor. O nedenle bence ilerleyen bolumlerde Heperiyi one cikarabilirler. Firat zaten yardimci rolde. Ama bence Heperi bas role kayacak. Derin Ruzgari sevse de o hep onde olacak. Ben de intikamlarin cok cabuk basladigi kanisindayim. Biraz frenleyip Derini daha yavas olcerek plan yaparak intikam planlari icine sokarlarsa daha cok ilgi cekeceklerine eminim. Herkese saglikli, basarili bir hafta diliyorum.
Daha Fazla Yorum